Müsadere, işlenen bir suç ile ilgili belirli bazı eşya veya kazançların mülkiyetinin devlete aktarılması olarak tanımlanabilir. Ceza hukukunda suç işleyen kişinin tüm malvarlığının devlete geçirilmesi anlamında “genel müsadere” yasaktır (Anayasa md. 38). TCK da genel müsadere sistemini değil, özel müsadere sistemini benimsemiştir. Yani, müsadere için önkoşul malvarlığı değerinin suç ile bir ilgisinin olmasıdır. İşlenen suç ile ilgisi olmayan eşya, kazanç, para gibi malvarlığı değerleri müsadere edilemez.
Eşya müsaderesi
(1) İyiniyetli üçüncü kişilere ait olmamak koşuluyla, kasıtlı bir suçun işlenmesinde kullanılan veya suçun işlenmesine tahsis edilen ya da suçtan meydana gelen eşyanın müsaderesine hükmolunur. Suçun işlenmesinde kullanılmak üzere hazırlanan eşya, kamu güvenliği, kamu sağlığı veya genel ahlak açısından tehlikeli olması durumunda müsadere edilir. (Ek cümle: 24/11/2016-6763/11 md.) Eşyanın üzerinde iyiniyetli üçüncü kişiler lehine tesis edilmiş sınırlı ayni hakkın bulunması hâlinde müsadere kararı, bu hak saklı kalmak şartıyla verilir.
(2) Birinci fıkra kapsamına giren eşyanın, ortadan kaldırılması, elden çıkarılması, tüketilmesi veya müsaderesinin başka bir surette imkansız kılınması halinde; bu eşyanın değeri kadar para tutarının müsaderesine karar verilir.
(3) Suçta kullanılan eşyanın müsadere edilmesinin işlenen suça nazaran daha ağır sonuçlar doğuracağı ve bu nedenle hakkaniyete aykırı olacağı anlaşıldığında, müsaderesine hükmedilmeyebilir.
(4) Üretimi, bulundurulması, kullanılması, taşınması, alım ve satımı suç oluşturan eşya, müsadere edilir.
(5) Bir şeyin sadece bazı kısımlarının müsaderesi gerektiğinde, tümüne zarar verilmeksizin bu kısmı ayırmak olanaklı ise, sadece bu kısmın müsaderesine karar verilir.
(6) Birden fazla kişinin paydaş olduğu eşya ile ilgili olarak, sadece suça iştirak eden kişinin payının müsaderesine hükmolunur.
Kazanç müsaderesi
(1) Suçun işlenmesi ile elde edilen veya suçun konusunu oluşturan ya da suçun işlenmesi için sağlanan maddi menfaatler ile bunların değerlendirilmesi veya dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan ekonomik kazançların müsaderesine karar verilir. Bu fıkra hükmüne göre müsadere kararı verilebilmesi için maddi menfaatin suçun mağduruna iade edilememesi gerekir.
(2) Müsadere konusu eşya veya maddi menfaatlere elkonulamadığı veya bunların merciine teslim edilmediği hallerde, bunların karşılığını oluşturan değerlerin müsaderesine hükmedilir.
(3) (Ek: 26/6/2009 – 5918/2 md.) Bu madde kapsamına giren eşyanın müsadere edilebilmesi için, eşyayı sonradan iktisap eden kişinin 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun iyiniyetin korunmasına ilişkin hükümlerinden yararlanamıyor olması gerekir.
Müsadere ile ilgili yargıtay kararları
7. Ceza Dairesi 2018/13158 E. , 2019/18168 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4926 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere, Aracın müsaderesine yer olmadığına
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I) Sanık müdafiinin temyiz talebi yönünden yapılan incelenmede;
02/11/2016 tarihinde tebliğ edilen gerekçeli kararı yasal süresinden sonra 10/11/2016 tarihinde temyiz etmiş bulunan sanık müdafiinin temyiz inceleme isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,
II) Katılan … İdaresi vekilinin temyiz talebi yönünden yapılan incelenmede;
Suç tarihi olan 27/10/2006 tarihi itibarıyla temyiz inceleme süresi içerisinde 5237 sayılı TCK’nun 66 ve 67.maddeleri uyarınca öngörülen 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı gerçekleşmiş bulunduğundan, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, anılan maddeler uyarınca sanık hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddesine göre DÜŞÜRÜLMESİNE, dava konusu gümrük kaçağı sigaraların 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi delaleti ile 5237 sayılı Yasanın 54/4. maddesi uyarınca MÜSADERESİNE, … plakalı nakil aracının hak sahibine İADESİNE, Aracın üzerindeki şerhin kaldırılmasına, 26/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
7. Ceza Dairesi 2018/7504 E. , 2019/18103 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4926 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Suç tarihi olan 20.01.2007 tarihi itibariyle temyiz inceleme gününde 5237 sayılı TCK’nun 66. ve 67. maddeleri uyarınca öngörülen 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı gerçekleşmiş bulunduğundan, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, anılan maddeler uyarınca sanık hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddesine göre DÜŞÜRÜLMESİNE, dava konusu kaçak motorinin 5607 sayılı Kanun’un 13/1.maddesi delaletiyle TCK’nun 54/4.maddesi uyarınca MÜSADERESİNE, dava konusu 8040.05 230-843578 motor nolu, 3515171 şase nolu, İveko marka tanker nakil Aracın hak sahibine İADESİNE, trafik tescil kaydı üzerindeki şerhin kaldırılmasına, 26.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
6. Ceza Dairesi 2016/5516 E. , 2019/3305 K..
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli yağma, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I-Sanık … hakkında suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesinde;
Diğer temyiz itirazları yerinde görülemiştir.
Ancak;
28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasanın 81. maddesiyle 5275 sayılı Yasanın 106. maddesinde yapılan değişiklik uyarınca, sanık hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde bu cezanın hapse çevrilemeyeceğinin gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … ve savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından, sanık hakkında “Ödenmeyen adli para cezasının hapis cezasına çevrilmesine” ibaresinin çıkartılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanıklar …, … ve … hakkında yağma suçundan; sanık … hakkında suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyiz incelemesine gelince;
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.03.2013 günlü, 2012/6-1232 Esas ve 2013/106 sayılı kararı ışığında, sanıkların mağdurdan yağmalamak suretiyle elde ettikleri cep telefonunu sattıkları …’ün adresini göstermeleri sonucunda kolluk görevlilerinin telefonu temin edip, mağdura iade ettiklerinin anlaşılması karşısında; yağmalanan malın üçüncü kişiye satılması halinde, failin, bizzat pişmanlık göstererek, mağdurun zararını tazmin etmesi yanında satın alan iyi niyetli ise, satın alanın zararını da gidermesi; kötü niyetli ise, satın alandan elde ettiği para veya sağladığı menfaati Kazanç müsaderesine konu edilmek üzere soruşturma makamlarına teslim etmesi gerektiğinden; öncelikle sanıklardan telefonu satın alan iyi niyetli üçüncü kişinin zararının giderilip giderilmediği araştırılıp, sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun takdiri gerektiği düşünülmeden, eksik inceleme ile yetinilip, TCK’nin 168/3. maddesinin uygulama koşullarının karar yerinde tartışmasız bırakılması,
2-5271 sayılı CMK’nin 231/6. fıkrasında; hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilebilmesi için sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması, yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaat gelmiş olması, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları itibarıyla bir cezaya hükmedilmesine gerek görülmemesi ve suçun işlenmesiyle mağdurun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hâle getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi koşullarının arandığı; bu bağlamda yasa normunun objektif ve subjektif kriterleri ile uygulama yapılması gerektiği anlaşılmaktadır.
Somut olaya gelince;
Adli sicil kayıtlarına göre, suç tarihinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel kasıtlı suçtan sabıkası bulunmayan sanık …’un,
yakınana ait cep telefonunu sattıkları yerden elde edilip, mağdura iadesini sağladığı, yakınanın kovuşturma aşamasında zararının bulunmadığını beyan etmesi karşısında; 5271 sayılı CMK’nin 231. maddesindeki diğer hususlar dikkate alınıp, yasa normunun objektif ve subjektif kriterleri ile uygulama yapılması gerekirken, “Mağdurun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin sureti ile tamamen giderilmemesi nedeniyle” şeklindeki yerinde ve yeterli olmayan gerekçeye dayanılarak sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
3-Kabule göre de; 28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasanın 81. maddesiyle 5275 sayılı Yasanın 106. maddesinde yapılan değişiklik uyarınca, sanık … hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde bu cezanın hapse çevrilemeyeceğinin gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar …, …, …. ve … savunmanlarının temyiz itirazı ve tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Yorum Bırak